Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu ve yönetim kurulu üyeleri, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesi’nde çalışan maden işçilerini ziyaret ederek açıklamalarda bulundu
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu ve yönetim kurulu üyeleri, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesi’nde çalışan maden işçilerini ziyaret ederek açıklamalarda bulundu. Soruşturmayı yakından takip ettiklerini ifade eden Mutlu, “Biz süreçlerin en sağlıklı şekilde sonuçlanabilmesi için ihmali olanların, Genel Müdüründen en alt kademeye kadar, bakanlığından en alttaki yetkiliye kadar kimin ihmali var ise olayın uzmanlar tarafından incelenerek ihmali olanların en ağır cezayı alması için sendikanız olarak süreci takip ediyoruz, edeceğiz.” dedi.
GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Genel Sekreter Ertan Kaya, Genel Mali Sekreter Volkan Yıldız, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Tayfun Demir, 17 Kasım 2022 tarihinde TTK Amasra Müessesinde çalışan maden işçilerini ziyaret ederek öncelikle 14 Ekim’de ki grizu faciasında kaybettiğimiz 42 maden şehidimiz için tekrar baş sağlığı diledi. GMİS Yönetim Kurulu’na, Amasra Şube Başkanı Birol Yalçın, Şube Sekreteri Ümit Çınar, Şube Mali Sekreteri Hüseyin Özerdoğan, Şube Teşkilatlandırma Sekreteri Hüseyin Çalışkan da eşlik etti.
KAYA: ‘SORUŞTURMADA GELİŞMELER OLDUKÇA BİLGİ VERECEĞİZ’
Genel Sekreter Ertan Kaya, maden faciasıyla ilgili soruşturma ve çalışmalar hakkında bilgiler vererek, “Burada 42 canımızı kaybettik. Savcının hazırlamış olduğu iddianame, polisin hazırlamış olduğu fezleke var. Takibini sizler adına yapıyoruz, yapacağız ve yapmaya devam edeceğiz. Soruşturmanın takibinde gelişmeler oldukça sizlere bilgiler vereceğiz. Başımız sağ olsun” dedi.
Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, faciada hayatını kaybeden 42 maden işçisini anarak başladığı konuşmasında, “Hepinizi Sendikamız adına, Genel Başkanımız adına, şahsım adına saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Genel Başkanımızın Avrupa’daki sendikaların talebi üzerine burada yaşanan faciayı anlatmak üzere yurt dışında. Kendisinin sizlere çok selamı var. Öncelikle hepimizin başı sağ olsun, hepimize geçmiş olsun. 42 canımızı kaybettik. Canlar bizim canımız. Yaralı arkadaşlarımıza Allah’tan acil şifalar diliyoruz. Olayın vuku bulduğu andan itibaren bugüne kadar hep beraber süreci takip ettik. Ve yaşayarak takip ettik, bunu hepimiz iliklerimize kadar yaşadık. Bu acıları 1983’te Armutçuk’ta, 1992’de Kozlu’da daha önce yaşamıştık. Bu bölgenin insanı bedeller ödeyerek ülkemizin ekonomisine can kattı, katkı sağladı. O bedelleri ödeyerek buraya geldik. Keşke olmasaydı dediğimiz son bedeli de hep beraber ödedik. En ağır şekilde sizler ödediniz. Bu bölgede çalışan, bu bölgenin insanı ödedi.” dedi.
‘ÜLKEMİZ İÇİN ÜRETMEYE DEVAM EDECEĞİZ’
Mücadeleye devam edeceklerini belirten Mutlu, ne pahasına olursa olsun madenciler olarak üretmeye, ülkenin ekonomisine katkı vermeye devam edeceklerini söyledi. Mutlu, şöyle konuştu:
“Tabii ki şu bir gerçek savaşta cephede zaman zaman arkadaşımızı kucağımızda kaybedebiliyoruz. Çanakkale’de, ülkenin dört bir yanında terör örgütleriyle yapılan mücadelelerde atalarımız, büyüklerimiz, gazilerimiz kucaklarında arkadaşları şehit olduğu halde savaşmaya devam ettiler. Şehit verdik diye savaşmaktan vazgeçmediler. Bunu ülkemiz için yaptılar. Bize de düşen bugün bu cephede, üretim cephesinde canlarımızı vermiş olmamıza rağmen mücadeleye devam etmektir. Bugün ülkemizin kömüre ihtiyacı var.
Dünyada enerji savaşlarının had safhaya çıktığı, mazlumların sömürüldüğü, insanların katledildiği bu şartlarda kömürün yer altında durma şansı yok. Ülkemizin ekonomisi için, ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği için kömürü yeraltından çıkarmak zorundayız.
Maalesef bedeller ödesek de, orada arkadaşlarımızı kaybetsek de biz yine oraya inip çalışmak zorundayız. Bunu hem çocuklarımızın geleceği, hem de ülkemizin geleceği için yapmak zorundayız.
Bugüne kadar atalarımız böyle yaptı, bize de düşen vazife bu. Ağır bir vazife, zor bir vazife bunun farkındayız ancak ne kadar zor olsa da biz bu zorlukların üstesinden gelebilecek deneyime, birikime, bilgiye ve kültüre sahip insanlarız.
Tabii ki hepimizin morali bozuk.
‘KİMİN İHMALİ VAR İSE EN AĞIR CEZAYI ALMASI İÇİN SÜRECİ TAKİP EDİYORUZ’
Biz süreçlerin en sağlıklı şekilde sonuçlanabilmesi için ihmali olanların, Genel Müdüründen en alt kademeye kadar, bakanlığından en alttaki yetkiliye kadar kimin ihmali var ise olayın uzmanlar tarafından incelenerek ihmali olanların en ağır cezayı alması için sendikanız olarak süreci takip ediyoruz edeceğiz.
Ancak bir yandan da müessesemizi yaşatmak zorundayız. Bu müessese buraya kadar ağır bedeller ödenerek geldi. En son ödediğimiz bedel belki de en ağırıydı.
Bir yandan bu süreçleri takip de edeceğiz. Şehitlerimizin emanetleri bizlere emanettir. Biz sendika olarak sizler adına yapabileceğimizi yaptık, bundan sonrada en iyisini yapmaya devam edeceğiz. Biz bu işin ardından şunu yaptık bunu yaptık diye her şeyi anlatamıyoruz, anlatamayız. Bizler sorumluluk sahibi insanlarız. Birileri çıkıp basında sosyal medyada sendikanızı veya bizleri kurumumuzu eleştirebilir ama bu iş yeri, bu sendika da hepsi bizim. Hepsine sahip çıkmak bizim boynumuzun borcu. Biz vazifemizi en iyi şekilde icra edip üretimi de bir yandan devam edeceğiz.
‘MÜESESEMİZE SAHİP ÇIKIP MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ’
Müesseseniz bizim için çok değerli bir müessese. Bu kadar bedel ödendikten sonra bu müessesinin yaşaması hepimizin asli görevi. Bu müesseseyi yaşatmak için devlet görevlilerin ve kurum yetkililerin ve bizlerin en iyi şekilde mücadele etmesi gerekiyor. Biz de her zaman olduğu gibi bundan sonra da müessesemizi ayakta tutacak ve burada sizler ve sizden sonrakilerin ekmek yemesini sağlayacak evine aş götürmesini sağlayacak şekilde mücadele edeceğiz.
İki gün önce iş başı yaptınız. Yeraltı şartları elverişli olmadığı için yerüstünde tertip ediliyorsunuz. Eğitime tabi tutulacaksınız. En kısa zamanda yeraltında çalışma şartları sağlıklı bir duruma geldiğinde hep beraber inşallah üretime devam edeceğiz.
Bu zamanlar tehlikeli zamanlar. Burada bizi bölmek, parçalamak ve yok etmek isteyen, Amasra Müessesi’nin kapatılmasını, özel sektöre devredilmesini isteyen kitleler için en uygun zaman bu zamandır. O cenah durmayacak bu zamanda kargaşa yaratıp lobi çalışması yapıp bu müesseseyi kapatıp sizleri başka müesseseye göndermek için şeytani işlerini yapmaya devam edecekler. Bizlerin mücadelesi dünden bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada bizi yok etmeye çalışanlarla mücadelemiz devam edecektir.
‘ÖNCELİĞİNİZ İŞ GÜVENLİĞİ OLSUN’
Sizler müsterih olun, rahat olun. Sadece bizler üzerimize düşeni yapalım. İşimizi en iyi şekilde ifa edelim. Sonra en ufak bir tehlike hissettiğimizi de biz sizlere anlatırız ve birlikte mücadele ederiz. Görüyorsunuz en ufak hatanın telafisi olmuyor. En ufak bir ihmalin bedelini hep beraber ödedik, ödemeye devam etmek istemiyoruz artık onun için lütfen önceliğiniz iş güvenliği olsun. En ufak eksiklik hissettiğinizde lütfen bunu bildirin. Birbirimizi uyaralım.
‘ACİL OLARAK İŞÇİ AÇIKLARI GİDERİLMELİ’
Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, konuşmasının ardından maden işçilerinin işçi açıkları, yıllık izinler ve promosyon konularında sorularını cevaplandırdı. İşçi açıklarının acilen giderilmesi gerektiğini ifade eden Mutlu, “Bu müessesin üretime devam etmesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Diğer sorunlarımızın da giderilmesi için bakanlık nezdinde olsun, cumhurbaşkanlığı nezdinde olsun bütün takiplerimizi yapıyoruz. Kurumun acilen işçi açıklarının giderilmesi gerektiğini defalarca her platformda söyledik. Kurumda 4 işçinin yapması gerektiği işi 1 işçinin yaptığını, bunu iş sağlığı ve güvenliği noktasında sıkıntılar yarattığını ilgili yerlere defalarca anlattık. Bu tür kazaların bir daha yaşanmaması için kuruma acilen işçi alınmalı ve işçi açıklarının biran önce giderilmesi, TTK’nın norm kadro ile çalışır hale getirilmesi gerekiyor.”
GÜNDEM
5 saat önceGÜNDEM
8 saat önceGÜNDEM
8 saat önceGÜNDEM
8 saat önceGÜNDEM
8 saat önceGÜNDEM
8 saat önceGÜNDEM
8 saat önce