Türk-İş Genel Başkanı Atalay madencilerimizle iftar yaptı
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü Gelik İşletmesi’nde madencilerle birlikte eksi 360 kodunda iftar yaptı.
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, 21 Mart 2024 tarihinde ilk olarak Genel Maden İşçileri Sendikası’nı (GMİS) ziyaret etti. Atalay’ı GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil, Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Genel Sekreter Yener Arslanbuğa, Genel Mali Sekreter Yalçın Yiğit, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Tayfun Demir, şube başkan ve yöneticileri ile maden işçileri karşıladı. Genel Başkan Yeşil, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay’ı emeğin başkentinde görmekten mutluluk duyduklarını ve destekleri için teşekkür etti.
Atalay da maden işçisinin kendisi için her zaman yerinin ayrıl olduğunu ifade etti. Maden işçileriyle bir arada olduğu için çok mutlu olduğunu belirten Atalay, “Gücüm yettiği kadar iyi günde de zor günde de nerede ihtiyaç varsa bu bölgeye ziyaret etmeye gayret sarf ediyorum. Ben 35 senelik sendikacıyım. 10 yıldır TÜRK-İŞ'in Genel Başkanıyım. 1 milyon 400 bin işçi var. Ailelerle birlikte 5 milyonluk bir aileyiz. O ailenin de benim başıyım. İlk başkan oldum 2013 senesinde ve buraya geldim. Sonra Ankara'ya gittim. Her Ramazan ya da yılbaşı gecesi madende yerin altında girmeye gayret sarf ediyorum. Bu sene yılbaşına gelme imkanımız olma dedik onu Ramazan'da telafi edelim. Ama buraya gelirken de ben 30 senedir böyle bir ekonomik sıkıntı hiç görmedim. Siz gördünüz mü de bilmiyorum. Şimdi ben bakıyorum yani kendi kurumuma bakıyorum. Şimdi bizim 1 milyon 400 bin üyenin 400 bini kamuda 1 milyonu özel sektördeyiz. Şimdi özel sektörde problem başka. Kamuda problem başka. Yani çalışma hayatına ilgili öyle bir noktadayız ki gazozun havası kaçtı. Yani enteresan bir durumdayız.” dedi.
MADENCİLERLE İFTAR SOFRASINA BULUŞTU
Atalay, GMİS Genel Merkezi ziyaretinin ardından beraberinde Genel Başkan Yeşil ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte iftar için TTK Karadon Müessesesi Gelik İşletmesi’ne geçti. Atalay burada, maden ocağına girmeden önce hazırlığının ardından iş sağlığı ve güvenliği konusundaki brifingi dinledi. Atalay, ardından beraberindeki TTK Genel Müdürü Muharrem Kiraz, TTK Genel Müdür Yardımcıları, sendika yöneticileriyle birlikte asansör ile eksi 360 koduna inerek maden işçileriyle buluştu. Madencilerle birlikte iftar yapan Atalay, işçiler tarafından sevgiyle karşılandı. Maden işçisinin okuduğu ezanın ardından iftarını madencilerle açan Atalar, işçilerle sohbet etti.
GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil, tüm madenciler adında Atalay’a sofralarına konuk olduğu için teşekkür etti. TTK Genel Müdürü Muharrem Kiraz da Atalay’a madenciyle birlikte olduğu için teşekkür etti.
Atalay, iftarın ardından işçilere hitaben yaptığı konuşmada madencilerin emeklerinin maddiyatla ölçülemeyeceğini ifade ederek şöyle dedi;
“Bir avuç kömür için ömür verenlerin evindeyim. İşyerindeyim. Mutfağındayım. Zonguldak merkezde bir anıt var. Bu madende binlerce kardeşimiz can verdi. Allah mekanlarını cennet yapsın. Ailelerine kolaylıklar versin. Biz bu ülkede beraber yaşıyoruz. Yerin üstü de vatan altı da vatan. Biz işçiler dünyaya yorgun geldik yorgun gideceğimizi biliyorum. Demir yolları çırak okulu mezunuyum. Yorgun girdim, yorgun gideceğim hiç şüphem yok. Biz Türkiye’nin 73 yıllık en önemli kurumlarından bir tanesiyiz. Türk-İş kurulduğu günden bu yana Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden yana sonra temsil ettiği insanların, işçi, emekçinin, memur hiç bakmadan onların en ufak meselesi olduğu zaman gündeme getirmeye gayret sarf ediyoruz. Ama maalesef son bir senede 11 ayda özellikle çok iyi bir sözleşme yaptık. Herkes memnun. Ama 11 ayda ne para kaldı ne pul kaldı darmadağın olduk. Küp gibi altı akıyor. Altını kapatmadan, tamamlamadan istediğin kadar üstünü doldur bir önemi yok. Onun için taşeron meselesi var, vergi meselesi var. Zamanı burası değil. Burada madencilerle, kara yüzlü meleklerle beraber olmaya geldim. İnşallah ülkemizde şu ekonomik sıkıntı bir an evvel biter. Terör devam ediyor, problemler devam ediyor. Zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Beraber olursak bunların üstesinden geliriz. Türk-İş olarak nerede bir sıkıntı varsa, nerede bir mazlum varsa, yanlarında olmaya devam edeceğiz.”