Ören, Zonguldak önemli direniş örneklerinden biridir…

Türkiye Kamu Sen Bölge İstişare Toplantısı, 8 Genel Başkanın katılımıyla Dedeman Otel'de gerçekleştirildi.

Bölge İstişare Toplantısı'nda memurları ilgilendiren çalışma şartları, sorunları ve çözümleri görüşülecek.

Programa; Türkiye Kamu Sen ve Türk Sağlık Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Türk Büro Sen Genel Başkanı Türkeş Güney, Türk Haber Sen Genel Başkanı Yücel Kazancıoğlu, Türk Enerji Sen Genel Başkanı Şuayip Deniz Demirci, Türk Ulaşım Sen Genel Başkanı Mustafa Nurullah Albayrak, Türk İmar Sen Genel Başkanı Zafer Çelik, Türk Yerel Hizmet Sen Genel Başkanı Tuncay Erden, Türkiye Kamu Sen'e bağlı bölge şube başkanları ve üyeleri katıldı.

ÖREN: 'ZONGULDAK ÖNEMLİ DİRENİŞ ÖRNEKLERİNDEN BİRİDİR"
Açılış konuşmasını yapan Türk Eğitim Sen Zonguldak Şube Başkanı Şahin Ören, şunları söyledi:
"Değerli genel başkanların ve kıymetli katılımcılar, mücadele geleneğini 1867 Dilarapaşa Nizamnamesi adı altında maden işçileri için çıkartılan ilk kanun 22 Temmuz 1923'te de Amele Birliği olarak düzenlenen iş emek ve yaşamının temellerini oluşturan ve ülkemizdeki sendikal mücadelenin temelini oluşturan ilk yasa Zonguldak emekçileri için çıkartılmıştır. Sonrasında maden işçilerine gıda yardımı yiyecek yardımı ve iş güvenliği ile ilgili yasalarda Zonguldak işçileri için çıkartıldığını biliyoruz daha sonraki yıllarda Şemsi Denizer ile tüm ülkeyi ayağa kaldıran büyük madenci yürüyüşü Zonguldak önemli direniş örneklerinden biridir. Zonguldak bu anlamda emeğin başkenti sıfatını hak eden bir ilimizdir. Bugün yaklaşık 6000 üyesi ile Zonguldak Kamu-Sen İl Temsilciliği bizim ilkemiz önce ülkemiz ilçesi ile yol başçılarının izinde Başbuğ ve Atatürk'ün yolundan bir milim satmadan yoluna devam etmektedir. Yorulmuyoruz dikkatimizi dağıtmıyoruz nefesi kesilip ardımızda kalanlara bakmıyoruz. Makamlar ve küçük çıkarları elimizin tersi ile itiyoruz. Bu yol kutludur, yolcu sağlam hedef turandır.
Konfederasyonumuzun çok değerli Genel Başkanı Kamu Sen'e bağlı sendikacılarımızın genel başkanları, Genel Başkan Yardımcıları, Kamusel il temsilcileri, kamusene bağlı sendikalarımızın Bartın, Düzce, Bolu, Karabük ve Zonguldak şube başkanları ve de komisyon üyelerimiz altı maden şehitleri üstü vatan şehitleri ile dolu Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk şehri emeğin başkenti Zonguldak'a hoş geldiniz. Adeta konfederasyon olarak ilimize çıkarma yapan ve bizleri gerçekten çok mutlu eden mücadeleyi şevkimizi artıran yol başçılarımıza teşekkür ediyor ve minnet duygularımı ifade ediyorum."

GÜNEY: "MEMUR SENDİKACILIĞINDA 700.000 MEMUR VAR"

Türk Büro Sen Genel Başkanı Türkeş Güney, Memur Sen'i kastederek 'Beceriksiz sendika' diyerek konuşmasında şunları söyledi:
"Üyelerimizin haklarını aradığımız memur kitlemiz için üyelerimiz için çok önemli gördüğümüz sekizinci dönem toplu sözleşme sürecine yönelik sizlerle duygularınızı, düşüncelerimizi, çalışmalarımızı paylaşacağız. Evet Kuruluş amacı kamu görevlilerinin ortak ekonomik, sosyal, mesleki hak ve menfaatlerini koruma, geliştirmek için oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kuruluşlardır diye tanımlanan memur tarihçisi ülkemizde bin dokuz yüz altmış beş yılına dayanıyor. Bin dokuz yüz altmış beş, yetmiş bir arasında denenen memur sendikacılığını niye anlatıyoruz. Bugün yaşadığımız özellikle sendikacılığının yaşadığı sorunlarla ilgili olduğu için bin dokuz yüz altmış beş yetmiş bir yılları arasında bizim birinci devre dediğimiz memur sendikacılığında yaklaşık yedi yüz bin memur var. Yüz seksen beş bini sendika üyesi olamayacak diye ayrılmış sekiz yüz on beş bin memurumuz haklarını, hukuklarını düzenlemek üzere o tarihte altı yüz yirmi dört sayılı devlet memurları, sendikaları kanunu yürürlüğe giriyor. Ancak bugünkü yaşadığımız sıkıntılar daha ilk dönemde kendini gösteriyor. Bu ilk dönem memur sendikacılığının özelliği unvan sendikacılığı, kurum sendikacılığı beş yüze yakın beş yüze yakın sendika kuruluyor. Beş yüze yakın sendika kuruluyor. En fazla üye sayısı olan yüz ancak Herhangi bir başarı elde edemiyorlar. Memurlarımızın sorunlarını çözemiyorlar. Sait, güçsüz, parçalı yapılar olmaları hasebiyle de hikmeti harbiyeleri bulunmuyor. Bin dokuz yüz yetmiş bir muhtırasıyla da kapatılmışlar. Değerli arkadaşlar, ikinci dönem memur sendikacılığı bin dokuz yüz doksan Iki bin iki yılında Türkiye Kamu-Sen'in öncelikle bin dokuz yüz seksen dokuz yılından Türkiye kamu çalışanları vasfının kurulmasıyla şerefli Türkiye mensubu memurlarımız tarafından başlatılan ikinci dönem memur sendikacılığı hareketinin bir özelliği memurlarımıza sendika hakkı var. Bugün memurlarımızın sendika hakkı varsa, sendikası varsa daha da ötesi memurlarımızın oluşma hakkı varsa bu şerefli Türkiye Kamu Sen mensubu memurlarımızın şerefli Türk memuru tarafından bin dokuz yüz doksan iki iki bin bir yılı arasında verilen şanlı, şerefli bir mücadele sonucudur. Bugün üç yüze yakın sendika var. Alanda sendikacılık yapıyorlar. Ancak onlara şunu söyleyeceğiz. Bugün kullandığımız bu hakkın bir tane sahibi var. Onun da bir tane adı var. Türkiyede teşkilatın adı ; Türkiye Kamu Sendir değerli arkadaşlar. Bu yüzden diyoruz ki bugün yaşadığımız sorunlarla ilgili konuşma hakkı olan bu hakkın sahibi olan Türkiye Kamu-Sendir. Diğer yandan Memurlarımızın hakkının arandığı en önemli meşru devir toplu sözleşme var."

KAHVECİ: "MEMURUN EKONOMİSİ SÜREKLİ KÜÇÜLÜYOR"

Türk Kamu Sen ve Türk Sağlık Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, istişare toplantısında şunları söyledi:
"En düşük dereceli memur maaşı: 34.169 TL.
Ortalama memur maaşı: 41.563 TL
En düşük memur emeklisi maaşı:
17.650 TL
TÜİK’in açıkladığı enflasyon memur maaşlarına artışı geçerse memurlara enflasyon farkı ödemesi yapılmaktadır.
Son yıllarda sürekli memur maaşları enflasyonun altında kaldığı için enflasyon farkı ile aradaki makas kapatılmaktadır.
Enflasyon farkı bir zam değildir.
Enflasyon farkı memurlara ve emeklilere sıfır zam verildiğinin tescilidir.
Enflasyonun hızla artmasıyla birlikte, memurlarımızın maaşlarındaki reel kayıpların telafi edilmesi için mutlaka ek zam ve refah payına ihtiyaç vardır.
Geçtiğimiz günlerde Türkiye ekonomisinin %2,5 büyüdüğü açıklanmıştır.
Türkiye ekonomisi son 16 çeyrektir aralıksız büyümektedir ama memurun ekonomisi sürekli küçülmektedir.
Türkiye Kamu-Sen olarak, kamu çalışanlarının yaşam standartlarının korunması ve iyileştirilmesi için hükümetten ek zam talep ediyoruz.
Yüksek enflasyon ortamında kamu çalışanlarının maaşlarının hızla erimesi, yalnızca memurlarımızı değil, dolaylı olarak tüm toplumu olumsuz etkileyen bir durumdur.
Biz, memurlarımızın hakkını savunmaya ve ekonomik koşullarının iyileştirilmesi için gerekli adımları atmaya devam edeceğiz.
Bu bağlamda, hükümetin taleplerimize olumlu yanıt vermesini ve kamu çalışanlarının yaşam standartlarının korunmasını bekliyoruz.
Kamuda bayram ikramiyesi alamayan tek kesim olan memurlarımız, artık daha fazla ihmal edilmemeli, yok sayılmamalıdır.
Hükümet 25 milyon memur ve memur ailesinin beklentilerini sevince dönüştürmelidir.
Yıl başında bir üst vergi dilimine geçişte toplam gelir üst sınır artışının düşük tutulması sonucunda çalışanlar her geçen yıl biraz daha erken bir üst vergi dilime girmekte, ödedikleri vergi giderek artmaktadır. Öyle ki vergi dilimlerindeki artış oranı memur maaşlarına yapılan artışların altında kaldığı için kamu çalışanlarından kesilen gelir vergisi rakamları da orantısız biçimde yükselmiştir.
Çalışanlarımız her yıl bir öncekinden daha fazla vergi ödemektedir.
Memurlar, emekliler ve aileleri hesaba katıldığında yaklaşık 25 milyonu bulan bir kitlenin beklentilerinin iktidarımız nezdinde mutlak surette karşılık bulması ve sorunlarının çözülmesi gerekmektedir.
Memur emeklilerine çalışırken aldıkları maaşın %45’i kadar emekli maaşı bağlanmaktadır. İlave ek ödemenin emekli maaşlarına yansıtılmaması bu oranı daha da düşürmüştür.
Yıllarca devletimize hizmet etmiş emeklilerin hayat standardını korumak, açlık sınırının üstünde bir maaşla huzur içinde yaşamasını sağlamak, önceliğimiz olmalıdır.
Hükümetimiz 2024 yılını “Emekli Yılı” olarak ilan etmiştir. Mademki bu yıl “Emekli Yılı”dır öyleyse memur emeklilerinin durumu da mutlaka düzeltilmeli, ilave ek ödeme memur emeklilerine verilerek bu yoldaki ilk adım atılmalıdır.
Türkiye Kamu-Sen ve sendikalarımızın toplu sözleşme masasında söz ve imza sahibi olması adına her zamankinden fazla gayret göstereceğinize inanıyor, bu kutlu yolda daha fazla çalışmamız gerektiğinin bilinmesini istiyorum."